Komik Fıkralar
KARMA KARIŞIK
Öğretmen öğrencisine sorar:
– Dünya yuvarlak mıdır?
– Hayır!
– Peki düz müdür?
– Hayır!
– Peki nasıldır evladım?
– Babam karmakarışık olduğunu söyler.
ŞAKA YAPIYORSUN
Adamın biri iş başvurusunda bulunmuş.
Görüşmeye çağırmışlar; görüşme esnasında yönetici sormuş;
– Peki beklentilerin ne? Seni ne tatmin eder?
Arkadaş saymaya başlamış;
– Öncelikli olarak bir araba istiyorum, ayrıca şu anda bulunduğum dairenin kirası biraz fazla onu da şirketin karşılaması iyi olur, maaş olarak da 3000 dolardan aşağı çalışmam…
Şirket yöneticisi, dinler ve
– Biz sana son model bir Cherokee ve Tarabya’da bir villa vereceğiz, ayrıca bizim bu pozisyonumuz için planladığımız maaş 6000 dolardı, demiş.
Bizim elemanın gözleri fırlamış;
– Şaka yapıyorsunuz, demiş.
Şirket yöneticisi yapıştırmış;
– Önce siz başlattınız…
MERAKTAN
Aynanın karşısına geçip de gözlerini kapatan Temel’e ne yaptığını sormuşlar;
– Hiççç, uyurken kendimin nasıl göründüğünü merak ediyorum da…
DİŞİ Mİ ERKEK Mİ?
Nasrettin Hoca’ya sormuşlar;
-Hz. Nuh’un gemisine zeytin dalını getiren güvercin dişi miydi erkek miydi?
Hoca hemen cevabı yapıştırır.
-Mutlaka erkek. Dişi olsaydı çenesini uzun zaman kapalı tutamazdı.
LÜTFEN ŞİKAYET ETMEYİN
Temel bir gün karşıdan karşıya geçmeye çalışırken oradan geçmekte olan bir araç Temel’e çarpar. Arabanın sahibi yalvarmaya başlar.
– Lütfen benden şikayetçi olmayın size 1000 dolar veririm.
Temel bundan hoşlanır ve derki;
– Buradan sık sık geçiyor musunuz?
ARADAKİ FARK
Öğretmen öğrencisine sorar:
– Kaza ile şansızlık arasındaki fark nedir?
Öğrenci cevap verir.
– Eğer karnem dereye düşerse bu bir kazadır, ama onu dereden çıkaran olursa bu şansızlıktır.
BALIKLAR TAZE Mİ?
– Bunlar taze mi?, diye sormuş.
Balıkçı:
– Yok abla, pil takıp oynatıyoruz, demiş.
AFACAN’DAN AYRAN
Adam bir köyü gezerken yorulmuş, hayli susamıştı. Çaresiz bir evin kapısını çalar, karşısına bir çocuk çıkar. Adamcağız:
-Evladım, buralarda su bulamadım. Lütfen bana bir bardak su verir misiniz?
Kapıyı açan çocuk, adamın yüzüne bakarak:
– İstersen ayran getireyim, der.
Adam bu teklifi memnuniyetle kabul ettikten sonra, çocuk bir çanak ayran getirir. Adam ayranı içtikten sonra çocuk:
– İstersen daha getireyim, der.
– Zahmet olur yavrum bir zahmet.
Çocuk:
– Hayır ne zahmeti, zaten bu ayranın içine fare düştüğü için nasıl olsa dökecektik!, demiş.
Bunun üzerine adam iğrenerek elindeki ayran çanağını hiddetle yere atıp parçalayınca, çocuk feryadı kopartmış:
– Anneee, kapıdaki adam köpeğin çanağını kırdı.
Kısa Fıkralar
HEMEN İŞE BAŞLAMANIN SIRASI MI?
Amerika’da yaşayan Dursun, Trabzon’daki Temel’i yanına çağırıyormuş:
– Ula Temel ha puraya gelursen aç kalmazsun da. Sadece yerdeki paraları toplasan o bile yeter sana demiş.
Bunu duyan Temel biraz da merakından binmiş uçağa, Amerika’ ya gitmiş. Uçaktan inmiş, valizini alıp havaalanından çıkmak üzereymiş. Bir de bakmış yerde 100 dolar var. Paraya bakmış bakmış ve şöyle demiş:
– Ula daha ilk günden işe mi başlanur…
KAYIP ANAHTAR
Hoca bir gün anahtarını kaybetmiş. Bahçede döne döne ararken hanımı sormuş:
– Anahtarını nerede düşürdün bey?
– Bre kadın, nerede düşürdüğümü bilsem hiç arar mıyım?
YANLIŞ İSTİKAMET
Temel trene binmiş, bilet kontrol sırası gelmiş. Kontrolör, biletinin İstanbul’a olduğunu, trenin Ankara’ya gittiğini söylemiş.
Temel kendinden emin:
– Peçi maçinist yanlış istikamete cittiğini piliy mi?
BU YAŞTAN SONRA
Temel ve Fadime uzun yıllar nikahsız yaşamaktaymış. Bir gün Fadime:
– Temel bu iş böyle olmuyor, evlenelim artık, demiş.
Temel gayet sakin:
– Bizi bu yaştan sonra kim alır be Fadimem.
SİZDE KABAHAT, VERMEDİNİZ
Temel araba sürerken kırmızı ışıkta geçmiş. Tabii bunu gören polis Temel’i durdurmuş. Polis:
– Ehliyet ve ruhsat beyefendi!
Temel:
– Verdunuzda mi isteysunuz…
MEHMET AKİF
Bir toplantıda, bir genç, Mehmet Akif’i küçük düşürmek ister:
– Afedersiniz, siz veteriner misiniz?
Mehmet Akif hiç istifini bozmadan şöyle yanıtlamış:
– Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?
TEKRAR İNİP BİNSEK Mİ?
Bir makine, bir elektrik, bir de bilgisayar mühendisi arabayla yola koyulmuşlar. Bir süre sonra araba arıza yapmış, kenara çekmişler. Makine mühendisi:
– “Dur ben bir bakayım…” deyip kaputu açmış. Motor blokuna, şafta, diğer akşamlara bakıp bir şeyler yapmış, arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış. Elektrik mühendisi:
– Dur bir de ben bakayım…”deyip kaputu açmış. Aküye bakmış, kabloları kontrol edip arabaya binmiş. Marşa basmış, araba çalışmamış.
İkisinin de kafası bilgisayar mühendisine doğru dönmüş. Bilgisayar mühendisi:
– “Eee inip tekrar binsek mi?”