sarilbana log

Nasrettin Hoca Fıkraları

Sarılbana Sohbet Odalarına Hoş Geldiniz.

Sohbete Bağlan

Chat Sohbet ve Muhabbet Odalarına Bağlanın

Nasrettin Hoca Fıkraları Sarilbana.Net online platformlar, bireylerin birbirleriyle bağlantı kurmalarına ve çeşitli konular hakkında konuşmalarına izin verir. Sohbet sitesi son yıllarda giderek daha popüler hale gelmiştir ve birçok insan bu siteleri yeni insanlarla tanışmak, fikir ve düşünceleri paylaşmak ve çeşitli konular hakkında bilgisini artırmak için harika bir yol olarak bulmuştur. Sohbet sitelerine masaüstü veya mobil cihazlar aracılığıyla erişilebilir ve genellikle özel sohbet odaları, grup sohbetleri ve fotoğraf ve video gibi multimedya dosyaları gönderme yeteneği gibi çeşitli özellikler sunar. Sohbet siteleri diğerleriyle bağlantı kurmanın eğlenceli ve etkileşimli bir yolu olabilir, ancak çevrimiçi paylaşılan bilgilere dikkat etmek ve güvenli internet alışkanlıkları benimsemek her zaman önemlidir.

Nasrettin Hoca Fıkraları

Nasrettin Hoca Fıkraları

Nasrettin Hoca Fıkraları – Hem Komik, Hem Düşündürücü Birbirinden Güzel Kısa Nasrettin Hoca Sözleri

Nasreddin Hoca Fıkraları ile bilinen eğlenceli ve neşeli bir kişiliktir. Aradan uzun yıllar geçmesine rağmen hala birbirinden komik ve aynı zamanda bizleri düşündüren masalları ile bizleri güldürmeye devam etmektedir. Herkes onun fıkraları ve hikayeleri arasından en az bir tanesini olsa dahi mutlaka duymuştur. Biz bir tane ile yetinmedik, Nasrettin Hoca Fıkraları sayfamızda birçok fıkraya yer verdik. 5 tane, 10 tane, 15 tane değil… Tamı tamına, kısa kısa 32 tane fıkra! Birbirinden komik fıkralar ile gülmeye hazırsanız; işte fıkra denildiğinde ilk akla gelen Nasrettin Hoca’nın birbirinden güzel fıkraları…
Okuduğun her fıkra aslında hayata dair mesajlar veriyor sana. Bakalım fıkraları okuduktan sonra Nasreddin Hoca’nın verdiği gizli mesajı anlayabilecek misin? Bu fıkraları arkadaşlarınla birlikte okuyabilir, her fıkranın sonunda ne düşündüklerini onlara sorabilirsin.

Nasreddin Hoca Fıkrası

nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 1: Parayı Veren Düdüğü Çalar

Çocuklar, pazara gelen Nasreddin Hoca’nın etrafını sarmış. “Hoca, bana düdük al!” demiş biri. “Bana da, bana da!” demiş bir diğeri.

Diğerleri de sırayla:

– Ben de düdük isterim!

– Bir tane de bana!, demişler.

İçlerinden sadece biri Nasreddin Hoca’ya düdük parası vermiş. Hoca, parayı alıp pazara gitmiş.

Hoca, akşam pazardan dönünce çocuklar etrafını sarmış. Her biri düdüğünü istemiş. Cebinden bir düdük çıkaran hoca, parayı veren çocuğa vermiş.

Diğer çocuklar hep bir ağızdan bağırmış:

– Hani bizim düdüğümüz?

Nasrettin Hoca gülerek,

– Parayı veren düdüğü çalar, demiş.


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 2: Ya Tutarsa!

Nasreddin Hoca bir gün gölün kıyısına gider. Elinde koca bir kaşık yoğurdu da yanına almış.

Nasreddin Hoca, kaşığındaki yoğurdu göle sokmuş ve yoğurdu göle boşaltmış.

O sırada köylülerden biri onu görmüş ve şaşkınlıkla:

– Hoca ne yapıyorsun, diye sormuş.

Hoca gülümseyerek:

– Gölü mayalıyorum, ne yapayım, demiş.

Adam, Hoca’ya bakmış ve kahkaha atarak:

– Ne diyorsun be Hoca, çıldırmış olmalısın. Koskoca göl hiç maya tutar mı?, demiş.

Hoca gülümsemesini hiç bozmadan:

– Peki ama ya tutarsa, demiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 3: Gönlüm Buna Razı Olmadı

Eşeği ile kasabaya alışverişe giden Nasreddin Hoca; kitap, elma, limon gibi birçok ağır şey almış. Aldıklarını kocaman bir çuvala yerleştirmiş. Çuvalı da sırtına alıp eşeğine binmiş.

Yolda giderken Hoca’yı gören köylüler:

– Ey Hoca, çuvalı niye kendi sırtına aldın?, diye sormuşlar.

Hoca:

– Ne yapayım? Zavallı hayvan zaten beni taşıyor, çuvalı da ona taşıtmaya gönlüm razı olmadı, demiş.


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 4: Vasiyet Etmiş

Nasreddin Hoca bir gün evde otururlarken karısına:

– Hanım iyi dinle, size vasiyetimdir. Ben öldüğümde beni baş aşağı gömün, demiş.

Karısı şaşırmış:

– Hoca o ne demek? Neden böyle bir şey istiyorsun, demiş.

Hoca ciddi bir şekilde:

– Yarın öbür gün kıyamet koparsa her şey ters düz olacak. O zaman ben de düz olarak ayağa kalkabilirim, demiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 5: Bugün Ayın Kaçı

Nasreddin Hoca bir gün bir işi için Konya’ya gitmiş. Yolda giderken bir adam Hoca’yı durdurmuş:

– Pardon Amca, bugün ayın kaçı biliyor musun?, demiş.

Hoca:

– Ne bileyim yahu! Ben buraların yabancısıyım, demiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 6: >Onu Kendisi Sanmış 

Nasreddin Hoca bir gün yolda giderken bir adamla karşılaşmış. Adamla sohbet etmeye başlamışlar. Bir saat havadan sudan konuştuktan sonra Hoca:

– Kusura bakma arkadaş. Ben seni tanıyamadım, adın neydi?, diye sormuş.

Adamcağız çok şaşırmış:

– Madem beni tanımadın, neden benimle bir saattir sohbet ediyorsun?, demiş.

Nasreddin Hoca:

– Kıyafetlerin benimkine çok benziyordu. Ben de seni ben sandım, demiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 7: Birinin Anası Ağlayacak

Nasreddin Hoca’nın iki oğlu varmış. Oğullarından biri çömlekçilik yaparak geçimini sağlarmış. Hoca bir gün oğlunun yanına onu ziyarete gitmiş. Oğlu dertli bir şekilde:

– Baba çok heyecanlıyım çünkü bütün paramı bu çömleklere yatırdım. Hava güneşli olur da kururlarsa zengin olacağım. Yağmur yağarsa hepsi çatlayacak ve anam ağlayacak, demiş.

Hoca dertli bir şekilde diğer oğluna gitmiş. Oğlu o sırada tarlasında oturmuş düşünüyormuş:

– Ah baba hoş geldin. Bütün paramı bu tarlaya yatırdım. Eğer yağmur yağarsa zenginim ama kuraklık olursa her şeyimi kaybederim ve anam ağlar, demiş.

Nasreddin Hoca eve dönmüş. Sıkıntılı olduğunu gören karısı:
– Ne oldu Hoca canın sıkkın, demiş.

– Asıl dert senin, halini düşün. Çünkü yağmur yağsa da yağmasa da oğlanlardan birinin anası ağlayacak.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 8: Hamam Bahşişi

Nasreddin Hoca bir gün hamama gitmiş. Ancak içeri girdiğinde kimse onunla ilgilenmemiş, havlu vermemiş, kese yapmamış ve çıkarken “iyi günler” dememiş. Buna rağmen Hoca ona uzatılan bahşiş kutusuna yüklüce bir bahşiş bırakmış.

Bir sonraki hafta tekrar hamama giden Hoca, içeri girer girmez herkes başına toplanmış, ikramlar, havlular ve oldukça fazla ilgiyle karşılanmış.  Çıkarken de ona uzatılan bahşiş kutusuna hiç bahşiş bırakmamış.

Hamamcı şaşkın bir şekilde:

– Hoca bu ilgi bu alakaya bu kadar mı bahşiş bırakılır, demiş.

Nasreddin Hoca hemen gülerek:

– Bu geçen haftanın bahşişiydi. Bu haftanın bahşişini zaten geçen hafta vermiştim, diyerek güzel bir cevap vermiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 9: Akıl Sır Ermiyor

Nasreddin Hoca bir gün yolda yürürken iki yüz akçe parasını kaybetmiş. Kaybettiği parasını bulamayan ve çok üzülen Hoca, “ne olur bulunsun” diye dua etmiş.

Aynı zamanda yaşadığı şehrin en zenginlerinden biri uzak diyarlarda bir yerde çıktığı gemi yolculuğunda kötü bir fırtınaya yakalanmış ve “Eğer kurtulursam Nasreddin Hoca’ya iki yüz akçe para vereceğim” diye adak adamış hemen.

Kötü fırtınadan kurtulan adam hemen gelip bu parayı Hoca’ya vermiş. Hoca şaşırmış ve:

– Ey Allah’ım sağ ol. Bu ne dolambaçlı yolmuş, ben parayı ben nerede yitirdim, nerden çıktı. Gerçekten de akıl sır ermiyor, demiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 10: Ben Küçük Yangınlara Karışmam

Murat Ağa Nasreddin Hoca’nın yaşadığı kasabanın en zenginlerinden biriymiş. Ağa hem aklı ve zekası sayesinde zengin olduğunu düşünür, hep kendiyle övünürmüş.

İşine geldiğinde Hoca’ya danışır, işine geldiğinde ise onu dinlemezmiş. Sadece cuma günleri camiye gelirmiş. Murat Ağa’nın üç katlı, kocaman bahçeli ve çok lüks bir evi varmış. Bütün altınlarını ve paralarını da evinin bahçesinde saklarmış.

Cuma günleri camiye gelip de Hoca’nın doğruluk ve dürüstlükle ilgili sözlerini dinlerken işine gelmezse:

– Hoca Efendi, sen dünya işlerine karışma! Din ve dünya işi ayrı, dermiş.

Günlerden bir gün Murat Ağa’nın evinde yangın çıkınca koşarak camiye gelmiş. O sırada herkes öğle namazından çıkıyormuş. Ağa, Hoca’yı görünce:

– Hoca koşun yardım edin evim yanıyor, demiş.

Bunu duyan Hoca durur mu?:

– Bana din işleri ile dünya işlerini ayırmam gerektiğini sen öğrettin. Mesela bu yangın benim asla karışmamam gereken bir dünya işi, demiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 11: Bulmanın Tadı

Nasreddin Hoca bir gün alışveriş yapmaya en sevdiği eşeğini de alarak gitmiş. Eşeğini bir ağaca güzelce bağlamış ve alışveriş yapmaya başlamış. Bir sürü şey alıp eşeğine doğru yürümeye başlamış. Ancak eşeği orada yokmuş.

Hemen bir adam tutarak bağırmasını istemiş:

– Nasreddin Hoca’nın eşeğini kim bulup getirirse; Hoca ona alışveriş çuvallarını, eşeğin semerini ve parasını verecek.

Duyanlar şaşkın bir şekilde:

– Hoca Efendi madem bulunduğunda eşeğini geri vereceksin neden arıyorsun, demişler.

Hoca gülümseyerek:

– Kaybolan şeyi bulmanın tadı başkadır. Her şeyi kaybedeceğimi de bilsem o eşeği bulup çalana geri vereceğim, demiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 12: İp Olur

Nasreddin Hoca’nın yaşadığı köyde yaşayanlar Eyyübi kelimesini bir türlü doğru söyleyemiyorlarmış.

Bazısı Eyip, bazısı İyip, bazıları da İyp diye yanlış bir şekilde söylüyorlarmış.

Buna artık dayanamayan Hoca vaazında:

– Ey komşular sakın ola ki oğlunuz olursa adını Eyyûb koymayın. İnsanlar onu söyleyemez çocuğun adı olur İp, demiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 13: Şu Koca Tasla

Hoca bir gün camide vaaz veriyormuş. vaazında doğru ve dürüst olmanın önemini anlatıyormuş. Bakmış dinleyenler yarı uykulu ve esniyorlar. Öğle vakti olduğu için de hepsinin karnı aç.

Düşünmüş:

– Haydi, toplanın bize gidiyoruz. Etli pilav ve yoğurt yiyelim, demiş.

Herkes hızlıca toplanmış ve eve gelmişler. Hoca karısına:

– Hanım masayı hazırla, hep beraber etli pilav ve yoğurt yemeye geldik, demiş.

Karısı:

– Hoca Efendi ne yaptın? Evde ne, pirinç ne et, ne de yoğurt yok, demiş.

Hoca düşünmüş, taşınmış ve içeri gitmiş ve elinde bir kaşık ve tencereyle gelmiş:

– Kusura bakmayın çocuklar, evde eğer pirinç, et ve yoğurt olsaydı bu kazan ve kaşıkla size ikram edecektim, demiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 14: Ben Sözümden Dönmem

Bir gün Hoca ile komşusu bahçede oturuyor ve sohbet ediyorlarmış.

Komşusu Hoca’ya sormuş:

– Hoca’m, sen kaç yaşındasın?

Nasreddin Hoca derin derin düşünmüş ve ak sakallarını sıvazlayarak:

– Kırk yaşındayım.

Komşusu şaşkın bir şekilde hemen itiraz etmiş:

– Nasıl olur bu Hoca Efendi, 10 yıl önce de sorduğumda aynı cevabı vermiştin, demiş.

Hoca sakince gülümsemiş ve:

– Komşu Efendi ben sözümün eriyim. Sözümden dönmek bana yakışmaz. On yıl sonra da sorsan aynı cevabı vereceğim, demiş.

 


nasrettin hoca fıkralarıNasreddin Hoca Fıkrası 15: Kim Daha Büyük

Köylüler bir gün Nasreddin Hoca’ya sormuşlar:

– Hocam padişah mı büyük, yoksa çiftçi mi?

Hoca hemen cevabını vermiş:

– Tabii ki çiftçi büyük. Çünkü çiftçi buğday yetiştirip vermezse padişah acından ölür.


nasrettin hoca fıkralarıNasrettin Hoca Fıkrası 16: Rüyada Gözlük

Gece yatağında mışıl mışıl uyuyan Nasreddin Hoca aniden uyanmış. Hemen kapısını uyandırmış:

– Hanım kalk gözlüğümü bulamıyorum.

Kadıncağız uykulu bir şekilde:

– Hoca gözlüğü uykuda ne yapacaksın?, demiş.

Hoca gözlüğünü bulmuş ve gözüne takarken:

– Rüyada daha iyi göreceğim, demiş.

Sohbet Haberleri

08.08 Saat Anlamı Nedir

“08.08 Saat Anlamı Nedir”, “08.08 saatinin anlamı nedir?” anlamına gelir. Türkçe olarak. Zaman, yüzyıllardır filozofların, bilim adamlarının ve akademisyenlerin incelediği ve analiz

23.23 saat anlamı Nedir

“23.23 saat anlamı” kavramı, bir gündeki 23.23 saat sayısının anlamını ifade etmektedir. Bu tuhaf ölçüm, başta matematik, fizik, felsefe ve psikoloji

12.12 Saat Anlamı Nedir

Saatler, zamanlama ve takip için kullanılan önemli araçlardır. Ancak bazı saatler, yalnızca zamanı göstermekle gösterimp, sembolik anlamlar ve enerji frekansları taşırlar. 12.12

Scroll to Top